Geçmişe Takılı Kalma Nedir?

Geçmişe takılı kalma, insanların geçmişte yaşanmış olaylar ve deneyimler nedeniyle gelecekteki hedeflerine odaklanmakta zorluk çekmelerine neden olabilecek bir durumdur. Bu geçmişte takılı kalma durumu, kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimler nedeniyle bugününü ve geleceğini etkiler. Kişinin hayatının kalitesini düşürür. Bu nedenle, geçmişe takılı kalmaktan kurtulmak ve gelecekteki hedeflerine odaklanmak için bazı adımlar atılması yararlı olabilir. Örneğin, kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimleri anlamaya çalışması, bu deneyimleri kabullenmesi gerekir. Ayrıca bu deneyimlerden öğrendiği dersleri gelecekteki hedeflerine uygulaması faydalı olabilir. Ayrıca, kişinin gelecekteki hedeflerine odaklanmak için geçmişteki olumsuz düşüncelerini değiştirmeye çalışması ve gelecekteki hedeflerine ulaşmak için çalışmaya odaklanması da faydalı olabilir.

‘Kim olduğun’, ‘Kim olduğumuz’ düşüncelerine zaman zaman takılı kaldığımız dönemler olmuştur. Bu düşünceler insanın kendini ayakta tutmak için kullandığı rotalardır. Geçmişi kullanarak yeni kıyılara doğru yol alamayışımızın sebebi aslında budur. Esasında geçmişi yokmuş gibi saymak isteyişimizden kaynaklıdır. Geçmişte yaşanmışlıkların önemli olduğunu bilmemiz en doğrusudur. Böylece sana göre veya topluma göre yanlış olduğunu düşündüğün davranışları tekrarlamamaya karar veririz.

Geçmişe Takılı Kalmayın
Geçmişe Takılı Kalmayın

Bilinçaltımız geçmişe nasıl takılı kalıyor?

Bilinçaltımız değişmez olanın geçmişte kaldığını bilir. Burada savunma mekanizmalarımız devreye girer. Savunma mekanizmalarımız bize ‘sorumluluklardan kaç’ , ‘savaşmaktan kaç’  der. Çünkü savaşmak zordur. Çaba, sorumluluk ve kendine güven ister. Savunma mekanizmalarımıza uyup asıl sorundan kaçmaya çalıştıkça bir yerde takılı kalıp, hayatımızın sonraki adımını atmakta güçlük çekiyor oluruz. Bu durumu kabullenip adım atmaya başlarsak, bir mücadeleye içine girmiş oluruz. Bu durum bize doğal olarak deneyim kazandırır. Attığımız adım sonrasındaki kazandığımız deneyimler bizim tecrübelerimiz olur ve bu tecrübeler üzerine biz hayatımızın sonraki ilk adımını oluştururuz.

Geçmişi ve geleceği fazla düşünmemiz duygu durumumuzu olumsuz etkiler. Hep mutsuz, kederli ve üzgün olmak istemezsiniz herhalde… Eğer bu durum aşırıya kaçarsa kişinin sosyal ilişkileri olumsuz etkilenmektedir. Dolayısıyla yaşamdan zevk alama durumu baş gösterir. Geleceğimiz hemen bir adım ötede dururken geçmişimizi unutmaya çalışmak veya geçmişimizle hesaplaşmaya çalışmak ne kadar boş bir çabadır oysaki…  Anda kalmayıp, anın getirdiklerini fark edemiyor olmak, ondan faydalanamıyor olmak ve sonuçta anı kaçırdığı için kendisini mutsuzluk döngüsünün içinde bulma hali.

Yaşamımız durağan bir şekilde ilerlemez ve sürekli değişir, şekil değiştirir. Siz istemeseniz de akar gider ve beraberinde bizi de değiştirir. Bir önceki güne bakıp takılı kalmak yada bir sonraki günü düşünerek karar vermeye çalışmak hayat felsefemiz olmamalıdır. Yaşamımızda asıl hedefimiz geçmişten ders almak olmalıdır.
Geçmişte yaşananları kabul edin! Çünkü her şey kabullenmekle başlamaktadır. Hayatı hafifletebilmenin ölçütü budur.  Geçmişi asla yok saymayın, onunla da günü yaşamayın.

Geçmişe takılı kalma psikolojik bir sorundur ve psikolojik destek gerekir. Detaylı bilgi almak için Uzman psikologumuz ile iletişime geçebilirsiniz.